BAZI ÖNEMLİ BAĞ HASTALIKLARI VE MÜCADELESİ
Bağcılıkta karşılaştığımız en önemli hastalıklardan olan Bağ Mildiyösü, Bağ Antraknozu, Külleme ve Ölü Kol hastalıklarından ve mücadelesinden bahsedececeğim.Bağ alanı bakımından Dünya bağcılığında 5.sırada yer almamıza rağmen birim alandan elde ettiğimiz ürün miktarı,bu ürünlerin değerlendirilmesi bakımından çok gerilerde olduğumuzu daha önceki yayınlarımızda belirtmiştik.
Bunun sebeplerinide geçtiğimiz aydaki sayımızda anlatmıştık.Bağcılığımızı geliştirmek,verim ve kaliteyi artırmak için yapılması gereken Teknik İşlemleri,Bağ kurulurken yapılması gerekenleride daha önce anlatmıştık.
Tarım da işimiz önce iklimledir.Eğer iklim şartları uygun olmazsa; iklimin dışında her şey uygun,mükemmel olsa bile sonuca ulaşamayız.Gübreleme,ilaçlama,budama,çeşit seçimi daima iklime uygun olmak zorundadır.İyi bir üretici daima iklimi gözetir.
Hastalıkların gelişimi,ilaçlama,gübreleme,ilaç ve gübrelerin çeşit ve kalitesi iklimle bağlantılıdır.Başarılı üreticiler daima kısa ve uzun vadeli hava durumuna bakarak programını yaparlar.Gelişen teknolojiden en iyi şekilde faydalanarak bu programları yapmak,bazı tedbirleri almak artık elimizdedir.
- BAĞ MİLDİYÖSÜ(Plasmopara viticola)
BAĞ MİLDİYÖSÜ(Plasmopara viticola);
Asmanın yaprak,sürgün ve salkım gibi bütün yeşil aksamında zarar yapan mantari bir hastalıktır.Omcanın önce genç yaprakları ile güneş görmeyen ya da az gören,hava almıyan yaprakları hastalanır.Yaprakların üst kısmında sarı yağ lekesi gibi bir görünümde ortaya çıkar;yaprağın alt yüzeyinde de beyaz renkli mantar tabakası oluşur.Bunu bazı üreticiler külleme ile karıştırır.Lekeler büyüdükçe ortaları kızarır.Önlem alınmadığıtakdirde yapraklar kuruyup dökülür.
Daha şiddetli durumlarda sürgünler kurur.Eğer bu hastalık çiçek devresinde olursa salkım silkmeleri(dane dökülmesi),daha ileri devrede ise danelerin buruştuğu,meşin gibi sertleşerek büzüldüğü görülür.Çiçek salkımlarında mantar salkımın her tarafını kaplayabilir,kısa zamanda şartlar elverişli olduğu zaman kahverengiye dönüşerek kuruyup daneler dökülür.Taneler küçük iken daha hassastır.
Beyaz ve siyah çeşit üzümlerde hastalıklı kısımların rengi farklı olur.Beyaz çeşitlerde mat-grimsi yeşil; siyah çeşitlerde pembemsi kırmızıya doğru döner. Hastalıkla mücadele etmeden önce iklim şartlarına göre gübreleme ve besleme programımızı yapmamız gerekmektedir.
Yağışlı geçen yıllarda bitkilerin kökleri tam olarak gelişemediği için topraktan yeterli miktarda besin elementi alamazlar.Yine toprak sıcaklığının düşük olduğu yerlerde;toprak Ph sının yüksek olduğu bölgelerde bitkilerde düşük düzeyde Fosfor olacağından hastalıklara karşı direnç azalmaktadır.
BAĞDA KÜLLEME (Uncinula necator ) :
Bu belirtilerden sonra hastalık zamanla çiçek salkımlarınıda etkiler,meyve silkmelerine neden olur.Danelerin geç dönemde hastalığa yakalanması halinde dane gelişmez ve de çatlar,daneler küçük kalır.Genelde daneler % de 8 şekerlenene kadar devam eder.Budama iyi yapılmalıdır,asmanın iç kısımlarına doğru hava dolaşımı iyi olacak şekilde yaprak ve sürgün alınmalıdır.
Hem bu şekilde ilaçlama da iyi yapılır. Sürgünler 25-30 cm iken ilaçlamaya başlanmalıdır.İkinci ilaçlama çiçek taç yaprakları döküldüğü zaman yapılmalıdır.Mücadelenin en etkin ilacı kükürttür,kükürt uygulamaları için en uygun sıcaklık aralığı 25-30 C’ dir.18 C’ nin altında etkinliği azalır,30 C ‘nin üzerinde zarar verebilmektedir.
BAĞLARDA ÖLÜ KOL HASTALIĞI(Phomopsis viticola);
Başta sürgünler olmak üzere yapraklar,yaprak sapları,salkım,salkım sapları ve taneler hastalığa yakalanabilir.Hastalık daha çok kendini sürgünlerde gösterir.
Sürgün dibinden başlayarak 5. göze kadar lekeler ve çatlamalar şeklinde kendini gösterir.Önce koyu siyah lekeler şeklinde başlar,gövdede siyah çatlak ve yaralar oluşturur,ilerleyince daha da derinleşir,odunsu dokuyu da çatlatır.
Tedbir alınmazsa ksilem dokuya kadar girer,gelecek yıllarda daha büyük zararlar verir.Hastalanmış yapraklar sararır,buruşur ve küçük kalır,gelişemez.Salkım ve dane saplarında siyah lekeler oluşur.Mildiyöde olduğu gibi iklime göre gübreleme programı yapılmalıdır,aşırı azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır. Yağışlı geçen yıllarda,toprak Ph’sının yüksek olduğu yerlerde yapraktan Fosforlu gübrelerle besleme yapılmalıdır.
Ölü kol hastalığı olan yılın sonunda hasat sonrası iyi ilaçlama yapılmalıdır.Budama dikkatli yapılmalıdır,budama aletleri temizlenmeli,budama atıkları yakılmalıdır.En önemlisi hasta asmalardan aşı kalemi alınmamalıdır.Hastalıklı kısımlar güzelce ayrılmalı,gözler uyanmadan önce ilaçlama yapılmalıdır.Genellikle mildiyöye ruhsatlı olan ilaçlar Ölü Kola’da etkilidir.
BAĞ ANTRAKNOZU HASTALIĞI(Elsinoe ampelina);
Bu hastalıkta asmanın tüm yeşil aksamında,sürgünlerde ve salkımlarda görülür.Yağışlı geçen yıllarda, bağıl hava neminin yüksek olduğu yıllarda yaygın görülen bir hastalıktır.Yapraklarda önce küçük,düzensiz lekeler oluşur,sonra merkezi gri,kenarları koyu kahverengileşir.Sürgünlerde önce lekeler açık kahverengi ve yuvarlak olur;sonra elips şeklini alır.Lekelerin olduğu yer kabarık ve koyu renkli olur,hafifçe çöker.Daha yaşlı sürgünlerde lekeler irileşir,orta kısmı çatlar.
Üreticiler arasında bu hastalığa “Kuş Gözü” denir.Lekelerin altındaki doku kurur ve sertleşir.Mücadelesi Mildiyö ve Ölü Kol İle aynıdır.İklimsel şartlara uygun gübreleme ve düzenli ilaçlama ile kontrol altına alınır.Ölü Kol olan bir bağdaki gibi tedbir alınmalıdır.
Bu hastalığın olduğu bağda ilaçlama yapıldıktan sonra hastalıklı kısımlar kuruyarak kendini daha açık bir şekilde belli eder.Bu duruma bir çok üreticimiz verilen ilaç yaktı,fitotoksisite yaptı şeklinde şikayetçi olur.Çok fazla geç kalınmadan mücadele yapılmalıdır.
Zir. Müh. İlkay ÇORMAN
Sitemiz stoklarında bulunan bazı bitki besleme grupları ;
Asma da bazı yapraklar sararıp kurumaktadır.bir iki salkımda da bozulmalar oldu. Yardımcı olursanız sevinirim. Selamlar
Öncelikle merhaba Cemil bey ;
Asma yapraklarındaki sararma birçok nedene bağlı olarak değişebilir. Bunu daha net anlamamız için isterseniz mesai saatlerinde telefon numaramızı arayabilirsiniz.